19 Eylül 2006

Beş Benzin İstasyonu

ile Yunus KALDIRIM

Thomas Friedman`ın “Lexus ve Zeytin Ağacı- Küreselleşmenin Geleceği” kitabından örnek vermek gerekirse Ermenistan dünyada hala elinde tuttuğu zeytin ağaçları kadar kuvvetli olabileceğini düşünen ve daha çok zeytin ağacı elde etmek için uğraşan bir ülke.

Friedman ülkelerin pazarlar ve topraklar arasında sıkışmasını, benzin istasyonu örneği ile açıklıyor;

…” Bugünkü dünya ekonomilerinin beş temel benzin istasyonu ceşidine indirgenebileceği kanısı yaygın.

Birincisi Japon benzin istasyonudur.

Benzinin galonu 5 dolardır. Bir ömürlük iş anlaşmaları imzalamış, üniformalı ve beyaz eldivenli dört adam size hizmet eder.Benzininizi doldururlar. Yağınızı değiştirirler. Camınızı siler ve siz huzur içinde oradan ayrılırken, dostça bir gülümsemeyle

arkanızdan el sallarlar.

İkincisi Amerikan benzin istasyonudur.

Benzinin galonu sadece 1 dolardir, ama benzini kendiniz doldurursunuz. Camınızı kendiniz silersiniz. Lastiklerinize kendiniz hava basarsınız. Sonra köşeyi döndüğünüzde, dört evsiz insan jant kapaklarınızı çalmaya çalışır

Üçüncüsü Batı Avrupa benzin istasyonudur.

Benzinin galonu orada da 5 dolardır. İstasyonda tek bir görevli vardır. Lütfeder gibi benzininizi doldurur ve asık suratla yağınızı değiştirir, sendika sözleşmesinin onu sadece benzin doldurmak ve yağ değiştirmekle yükümlü kıldığını size her an hatırlatarak camları

silmez. Haftada sadece 32 saat çalışır, her gün 90 dakika yemek molası verir ve bu süre içinde benzin istasyonu kapalı kalır. Ayrıca her yaz Güney Fransa’da 6 hafta tatil yapar. Devletin işsizlik sigortası son işlerinden daha çok para getirdiği için 10 yıldır çalışmamış iki erkek kardeşi ve amcası, sokağın karşı tarafında bowling oynamaktadır.

Dördüncüsü gelişmekte olan ülke benzin istasyonudur.

Burada 15 kişi çalışır ve hepsi de birbirinin kuzenidir. İçeri girdiğinizde kimse sizinle ilgilenmez, çünkü herkes birbirine laf yetiştirmekle meşguldür. Devlet benzini subvanse ettiği için benzinin galonu sadece 35 senttir, ama 6 pompadan sadece biri çalışmaktadır.

Diğerleri bozulmuştur ve Avrupa’dan gelecek yedek parçaları beklemektedir. İstasyon hayli kırık döküktür, çünkü sahibi Zürih’te yaşamakta ve bütün kazancını ülke dışına çıkarmaktadır.

İstasyon sahibi, işçilerin yarısının geceleri tamirhanede uyuduğundan ve araba yıkama yerininin duş olarak kullanıldığından habersizdir. Gelişmekte olan ülke istasyonunda müşterilerin çoğu ya son model Mercedes ya da uyduruk bir motosiklet kullanır ama burası her zaman doludur, çünkü bisiklet lastiklerine hava basmak için insanlar akın

akın gelmektedir.

Son olarak, Rus benzin istasyonu gelir.

Burada benzinin galonu sadece 50 senttir, ama hiç benzin yoktur. Çünkü burada çalışan dört işçi bütün benzini karaborsada galonu 5 dolara satmıştır. Benzin istasyonunda görevli olan 4 adamdan sadece biri oradadır. Diğer üçü yeraltı ekonomisinde başka işler tutmuştur ve sadece haftada bir kez haftalıklarını almak icin uğrarlar.