Kategori: Bilim Sanat Edebiyat Hayat

Paylaşılmaya değer ne varsa..

22 Nisan 2011

Sevgilim Ben Şimdi

Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz ”Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı Hepten hüzünlü bu günlerde Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye Masada tabaklar neşesiz Koridor ıssız […]

27 Şubat 2011

Kurşun Kalem

Dede kurşun kalem ile yazı yazmaktadır. Torununun kendisini seyrettiğini farkeder ve bir ara başını kaldırır. “Evladım, kurşun kalemden dahi insan evladının öğrenmesi gereken 5 öğreti vardır.” der ve devam eder. “1-)Ne kadar harikalar meydana getirse de onu yöneten bir el vardır, biz de bu el YARATICI’dır!. 2-)Arada yazmayı bırakır, kalemimin ucunu sivriltirim. Bu kaleme acı verse de onu güzelleştirir. Hayattaki acılarda işte tam böyledir. 3-)Yanlış […]

04 Mart 2010

EMO: Ergeni Mıncırsak Olmaz mı?

Gülse Birsel’in 20.12.2009 tarihli Sabah gazetesindeki anlamlı köşe yazısı… Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer,”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz,” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün,” şeklinde konu halledilirdi! Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya “Tembel,”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam öğreniyor,”dun! Hüzünlü bir çocuksan “Yazar olacak herhalde,” derlerdi, yerinde duramıyorsan, etrafa saldırıyorsan bir tane çakarlardı, susup otururdun. Kanaatimce pedagojinin zirve […]

03 Ağustos 2009

Asla iki ölümlü arasında olmadı; Aşk…

Romeo ve Juliet; asla tanımadılar birbirlerini… Bu yüzden onurlandırdı Aşk; sefil yaşamlarını… Romeo’nun Romeo’luğunu, ve Juliet’in Juliet’liğini alırken Aşk; kendisiyle doldurdu; boşalan yerlerini… Ne tartışmaya vakit bulabildiler, gelecek planlarını; ne de yad etmeye, geçmiş hatıralarını… Geri gelecek fırsatı bulamadığından benlikleri; kirletecek zamanı da olmadı, Aşk’ın karar kıldığı kalpleri… Böylece, seyretti onların gözlerinden; bulunduğu yerde bir ikinciyi kabul etmeyen Aşk; kendi kendini… Anladılar; en kutsal birlikteliklerin, […]

19 Mayıs 2009

Bilir misin?

Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin? Nöbetçiler ha gördü, ha görecek Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek… Ama… Bir adım daha atamazsın. Uzanıp tutamazsın; Göz pınarlarında donup kalır hayallerin Planların, kaçışın, kurtuluşun Ve deler sevgi dolu yüreğini Sevgi bilmeyen bir kurşun. Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin? Batan bir gemiye el sallayamamak, Oturup ağlayamamak, Birkaç kulaç ötedeki Bir tahta parçasını tutamamak, Nedir bilir […]

26 Şubat 2009

Dumlupınar Denizaltısı

Heybeliada’daki deniz okulu’ndan mezun olan ismail türe, kendi gibi gelibolulu olan bir genç kıza kaptırır gönlünü. iki sevgili parmaklarına nişan yüzüğü taksalar da, birbirlerini çok seyrek görmektedirler. ismail türe denizaltıda muhabere subayı olarak görevlidir çünkü. üsteğmenin aklına harika bir fikir gelir; nisanlısına ışıklı mors alfabesini öğretecek, çanakkale’den geçiş yapacakları geceyi planlı olduğu için önceden bildirecek ve böylelikle haberleşeceklerdir. boğazı yüzeyden geçmekte olan denizaltını kulesindeki denizciler […]