Ticari Yazılımlarda alıcı-kullanıcı-satıcı ekosistemi

…
Ben olayı cep telefonuna benzetiyorum. Yabancı bir şirket tuğla büyüklüğündeki 9 tuşlu cep(?) telefonlarından başlayarak bügüne kadar sürekli ürün geliştirmiş, ve son model, her türlü fonksiyonu barındıran, hatta bu fonksiyonları kişiselleştirilebilen, ama çok
pahalı bir ürün ortaya çıkmış. Ben de bunu alıp yurtiçi distribütörü olmuşum. Gidiyorum kırsal bölgelerdeki köylerde kapıdan satış
yapıyorum! Gidiyorum Hacı Ahmet amcanın evine, kapıyı çalıp başlıyorum anlatmaya. Bak amca, bu telefon söyle güzel böyle harika, yok işte kamerası var, yok binbir çeşit melodisi var, yok radyosu var, yok işte Alamanyadaki çocuklarnla torunlarınla şöyle sesli, böyle görüntülü konuşabiliyorsun vs vs. Yanımda da bir şekilde köyden kandırdığım, belki cebine 3-5 kuruş koyduğum bir yardakcı. O da her dediğimi tasdik ediyor, benden çok o ürünü öve öve bitiremiyor. Sonuçta bir şekilde amcamızı kandırıyoruz ve amcamız öküzünü satıp veriyor parasını… Oh ne güzel, peki bundan sonra ne oluyor? Amcamız telefonla sadece arama yapıyor, o da sadece şehre indiğinde, çünkü köyde verici yok çekmiyor.
Kamerayla 3 tane 5 tane resim çekiyor, ama hafıza bitiyor, hafıza eklemeyi bilmediğinden yeni resim çekemiyor. Radyoyu dinleyemiyor,
çünkü radyoyu sadece tarlada çalışırken dinlemek istiyor, o zaman da radyo çalışınca pili 1 saatte bitiveriyor. Bu şekilde de en fazla 1 ay kullanabiliyor, çünkü köyün tozunda toprağında alet bozuluveriyor, tamiri de astarından pahalı…

Ne oldu sonuç? burdaki başarısızlık kimin? Ürünün suçu nereye kadar, benim ve yardakçımın suçu nereye kadar?

Bence üründe bir sorun yok, gayet güzel, kendi alanındaki en başarılı ürün. Ama belki bazı eksikleri var, benim memleketimin tozuna toprağına dayanıklı olarak yapılsaymış daha iyi olurmuş, ama onun için de ürünle beraber kılıf satılıyor, onu alırsam çok çok bir sorun kalmayacak.

Peki ürün bizim için hiç mi kullanışlı değil? Hayır, ben onu büyükşehirde, üniversite eğitimi olan, veya en azından telefondan ve fonksiyonlarından haberdar olan, almaya gücü yeten, kameranın hafızası dolunca resimleri b.sayara aktarıp boşaltan, evinde işinde arabasında sürekli telefonu şarz edebildiği için radyosunu kullanabilecek birisine satmış olsam, gayet güzel güzel her nimetinden istifade ederek kullanabilir.

Bilmiyorum bu örnek yardımcı oldu mu, ama asıl hatanın ve başarısızlığın  sahibinin doğru tespit edilmesi önemli bence.
Osman Karslıoğlu’nun şahsen katıldığım güzel bir yorumudur.