Paradigma Değiştirmek Zor Değil

Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı değiştirmeden onu yargıladığınızda muhtemelen siz yanılıyorsunuzdur. Örneğin trende giderken, bir baba üç evladı ile oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç susun, demeden yolculuğa devam ettiğinde siz ona, `ne gamsız adam` diyebilirsiniz. Ama sorarsanız, onlar hastaneden geliyorlardır ve 1 saat önce çocukların annesi ölmüştür.

***

Prof. Covey`in konuşmasını dinleyen annesi, arka sırada oturan iki kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek çok öfkelenmiş, oğlunu küçümsüyorlar diyerek de çok üzülmüştü. Yemek molasında oğluna, `şunların kafasına çantayı indirmek geliyor`, demiş. Oğlu, `Anne o adam Finlandiyalı, burada simultane tercüme yoktu, yanına mecburen tercümanı oturttuk` demiş.

Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaşlı bir hanım, uçağının iki saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiş. Dergilerden birini eline alarak okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki iskemlede oturan biam sehpadaki kurabiye kutusuna uzanmış ve bir kurabiye almış. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen yaşlı hanım, adama dik dik bakmış. Ama umursadığı yok.

Kadın da bir kurabiye almış. Adam da almış derken, bir kurabiye yarışı başlamış. En son kurabiyeyi adam almış ve ikiye bölüp yarısını yaşlı kadına vermiş… Bu sırada uçağı anons edilince kadın öfkeyle kalkıp bankoya yaklaşıp pasaportunu çıkarmak için çantasını açmış. Bir ne görsün. Aldığı kurabiye paketi hiç açılmamış olarak çantasında duruyor. Meğer yediği kurabiyeler adamın kurabiyesiymiş…